19 Mart 2018 Pazartesi

Bu Kitabı Okurken Vaktin Nasıl Geçtiğini Anlamadım / Çiğdem Doğan



Bu Kitabı Okurken Vaktin Nasıl Geçtiğini Anlamadım

Çiğdem Doğan

            Kalemi ile yeni tanıştığım Sayın Polat Onat'ın otobiyografik roman türünde yazmış olduğu, Kent Kitap etiketiyle çıkan "Kurtalan Ekspresinde Tuhaf Bir Yolculuk" isimli kitabına dün memleketim Samsun'da dinlenme amaçlı oturmuş olduğum kafede şöyle bir göz gezdirdim. Yaşadığım ilçeye dönüş yolunda da okumaya inatla devam ettim.

            İnatla devam ettim diyorum çünkü bindiğim araçtaki insanların ayakta kitap okuyan birini ilk defa gördüklerini düşünüyorum. Bu anlamda da tıpkı yazar Polat Onat'ın yapmış olduğu tren yolculuğundaki tuhaflık, galiba benim de bu dönüş yolculuğum esnasında oldu sanırım.

            Ve gelelim kitabınıza: Tek cümle ile özetlemek istersem, "Kitabı okurken vaktin nasıl geçtiğini anlamadım bile." derdim. Ben çok beğendim doğrusu. Usta şair Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın hüzünlü ve bir o kadar da şaşırtıcı hayat hikâyesi beni gerçekten çok etkiledi.

            Kitapta öyle satırlar var ki burada yazmadan geçemeyeceğim:

            - Hangi işte çalışırsan çalış, sabahleyin erkenden işine giderken birkaç şiir oku güne öyle başla. Yüreğin açılır, ayakların açılır, ellerin, zihnin ve yaşaman açılır.
 

            - Kalemler tükeniyor aynı hayatlar gibi. Ama yedek hayat yok.

            - Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın vasiyetiymiş. Kadıköy'deki dairesi, eşyaları, kitapları ve resimleriyle bir müze evi yapılmasını istemiş. İsmini de kendisi koymuş "Dağlarca'nın Gökyüzü". Keşke bir an evvel hayata geçirilebilse bu vasiyet. Kim bilir ne kadar mavi gözükür gökyüzü şairin ışıltılı gözleriyle baktığı penceresinden... İnşallah en kısa zamanda bu dileği gerçekleşir diyorum, çünkü bunu ben bir vefa borcu olarak görüyorum.

            - Ve usta şair Dağlarca'nın kitaplarında yer almayan bir şiirinden, kısa bir alıntı:

            Kapı çalındı
            Gelen kim
            Ormancıydı o
            Ağaçlarını çok severdi
            Ormancıyı askere aldılar
            Giden kim

            Batman'dan başlayıp Haydarpaşa Garı'na uzanan otuz iki saat süren bir tren yolculuğu. Trendeki her türden insan örnekleri... Ve efsane şair Fazıl Hüsnü Dağlarca ile şiir sevdalısı bir gencin birlikte geçirdiği iki günün akıcı bir dille anlatımının olduğu bu hoş kitabı, herkesin okuması dileğiyle... Yazarın kalemi daim olsun.

            Dip not niteliğinde:
            Kitapta yer alan Erzurumlu Amca ile geçen diyaloğa çok güldüm.
            "İçi sarı, dışı beyaz?"
            "Yumurta."
            "Hah! Doğru, aferin!"

                        Çiğdem Doğan


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder