ERKAN YAZARGAN'IN "DİYALOG
SANAT" İÇİN
POLAT ONAT İLE
SÖYLEŞİSİ
Erkan
Yazargan: Merhaba, www.diyalogsanat.tr.gg için yazılarınızdan
bahsetmek ister misiniz?
PolatOnat: Elbette Erkan Bey. Memnuniyet
duyarım. Eğer sorularınızı iletirseniz cevaplayabilirim.
Erkan
Yazargan: Nasıl başladığınızla konuya girelim dilerseniz ve yazı sanatının
önemi?
PolatOnat: Şu an yeterince müsait değilim Erkan
Bey. Sorularınızı toplu olarak aktarırsanız, akşam evdeyken hepsini yanıtlayıp,
size derli toplu bir metin olarak iletsem daha verimli olur.
Erkan
Yazargan: Önhazırlıksız yazışıyoruz, web söyleşimizin özelliği bu...
PolatOnat: O zaman siz de müsait olursanız akşam
yazışalım.
Erkan
Yazargan: Tabii ki... Görüşmek dileğiyle.
( 5 saat sonra...)
PolatOnat: Merhaba.
Erkan
Yazargan: Nasıl başladığınızdan
başlayalım dilerseniz ve yazı sanatının önemi?
PolatOnat: Yeterince çok sayıda, iyi kitap
okuyan hemen herkesin, bir şekilde yazmaya heveslenme potansiyeli taşıdığını
düşünüyorum. Benim serüvenim de bu şekilde başladı. Okur düzeyinde aşırı dozda
iyi edebiyata maruz kalınca, ben de ucundan kıyısından yazma denemelerine
giriştim. Yazma serüvenim de 2000 yılında üniversiteyi bitirdiğim sıralarda
iyice hız kazandı.
Erkan
Yazargan: Dikkatinizi çektiği gibi
internet sitemizin Projeler sayfasında "Köy Öğretmeni Hikayeleri" de
vardı. Köy öğretmenliğinizden ve yazı sanatınıza etkilerinden bahsetmek ister
misiniz?
PolatOnat: Öğretmenlik hayatımın tamamı şehir
merkezindeki okullarda geçtiği için "Köy Öğretmenliği" kavramının
dışında kaldığımı ifade etmeliyim.
Erkan
Yazargan: Edebiyat sanat dalının farklı
türlerinde eserler verdiğinizi görüyoruz. Edebiyata gelmeden önce sanat
fikriniz nedir, felsefe ile nasıl ilişkisini kurarsınız?
PolatOnat: Roman, deneme ve şiir türündeki
eserlerimde, içeriğe hâkim olan yoğun felsefi göndermeler yerine, kurgunun izin
verdiği ölçüde, küçük düşünsel nüveler aktarmayı daha işlevsel buluyorum.
Kuramsal felsefe ile tutarlı ve dizgesel bir alışverişim olduğunu iddia etmem
doğru olmaz.
Erkan
Yazargan: Felsefenin sorduğu "Sanat
nedir?" sorusunun yanıtı sizde nedir?
PolatOnat: Sadece tek bir sanat anlayışı
varmışçasına bu konuda net bir formül vermeyi, tekten bir cevabı ön plana
koymayı içeren bakış açısı bana hitap etmiyor. Halk bazlı sanat anlayışını
yücelten ekollerin de nitelikli örnekleri ilgimi çeker, salt sanatsal itkilerle
oluşmuş ürünler de beni etkiler. Sanatın ne olduğunu bilmiyorum ama ben
ürettiklerimi kendi beğeni ölçütüm perspektifinden biçimlendirmeyi tercih
ederim. Okur beklentileri, benim açımdan tamamen önemsiz olmasa da, ikinci
planda kalmıştır hep.
Erkan
Yazargan: Sıkılmışsanız, günlük yaşantınızdan ve yazar çevrenizden bahsedelim?
PolatOnat: Günlük yaşantımın temel odağı
"okuma ve yazma" çerçevesine yerleşmiştir. Yazar arkadaş çevrem pek yoktur.
Genelde yazarlardan uzak durmaya çalışırım.
Erkan
Yazargan: Cümlelerinizi kurarken ön hazırlık yapar mısınız, yazmaya başlayınca
sonuna kadar yazıp daha sonra mı düzeltirsin?
PolatOnat: İlk önce içimden geldiğince
denetimsiz yazarım. Sonra düzeltmeler yaparım. Belli bir süre sonra tekrar
düzeltmeler yaparım. Yazı iyice demlenince tekrar eklemeler ve düzeltmeler
yapıp son şeklini vermeye çalışırım. Kitap matbaaya gidene dek, bu sayısız
düzeltmelerle, mükemmele ulaşma çabam sürer.
Erkan
Yazargan: İçinizde biriken yazma deposunun genişliği ne kadardır, haftalık
ortalama kaç saatinizi yazmayla planlarınız?
PolatOnat: Yazma süreci hep aynı verimle
gitmez. Bu konuda net bir cevap veremiyorum. Bir haftada elli sayfa yazdığım da
olmuştur. Yarım sayfa yazamadığım dönemler de olmuştur.
Erkan
Yazargan: Editör veya danışmanlarınız var mıdır, ekip ürünü mü yoksa tümüyle
bireysel midir üretimleriniz?
PolatOnat: Benim editör ve danışmanım yok. Ama
ben, aynı zamanda başka yazarlara zaman zaman editörlük ve danışmanlık
yapıyorum. Canımın istediği türde eser yazan, bağımsız bir yazarım.
Erkan
Yazargan: En çok okunan kitabınız hangiydi?
PolatOnat: Bana ulaşan okur tepkilerine göre,
en çok okunan ve yorumlanan kitabım "Kıyamete Son 99 Gün" adlı
distopik romanımdı. En çok satan kitabım ise, kısa süre içinde ikinci baskısını
yapması nedeniyle "Yatılı Okulda Mükemmel Bir Gün" adlı gençlik
öyküleri içeren kitabımdır diye tahmin ediyorum.
Erkan
Yazargan: "Yazarlıkla İlgili En İyi 99 Film" adlı yeni kitabınızdan
hareket ederek soracak olursam, 99 film bir kitaba nasıl sığdırılır?
PolatOnat: Çeşitli kaynakları tarayarak tespit
ettiğim, yazarlıkla ilgili 350 filmi tekrar tekrar defalarca izleyip, titizlikle
notlar aldım. Uzun çabalarım sonucunda, bunların içinden en beğendiğim 99 yazar
filmini belirleyip, seçtiğim filmlere tekrar ciddiyetle eğilip, defalarca seyrettim.
Sonrasında ise bu filmleri tanıttım, açıkladım, eleştirdim ve yorumladım.
Böylece benzersiz bir kaynak eser olarak "Yazarlıkla İlgili En İyi 99
Film" kitabım ortaya çıktı.
Erkan
Yazargan: Sürekli farklı yayınevleriyle çalıştığınızı gördüm, ülkemizde neden
yayınevi yazarına sonuna kadar destek olmaz?
PolatOnat: Bu tespitinizi yayıncılar daha
ayrıntılı cevaplayabilir, diye düşünüyorum. Bu güzel sorularınız için çok
teşekkür ederim. Sanırım yeterli olmuştur.
Erkan
Yazargan: Bizim internet sitemizin okuyucu kitlesinin % 65 gibi çoğunluğu
yurtdışından. Yurtdışında da okuyucuya sunuluyor mu eserleriniz?
PolatOnat: Bildiğim kadarıyla, kitaplarımı, Amazon
gibi uluslararası internet satış siteleri üzerinden de edinebilmek mümkün.
Erkan
Yazargan: Teşekkür ederim.
PolatOnat: Sizinle tanışmaktan memnun oldum.
İyi akşamlar dilerim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder