Gültekin Emre etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Gültekin Emre etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3 Haziran 2016 Cuma

"Şiirli Sofralar Antolojisi"ndeki Polat Onat Şiiri: Bıçak



      Gültekin Emre'nin hazırladığı, Oğlak Yayınları tarafından okura sunulan "Şiirli Sofralar Antolojisi"nde, şairler doğum tarihine göre sıralanmış. Eserde 78 şair yer almış.

     1876 doğumlu Tevfik Fikret'in 'Han-ı Yağma' şiiriyle açılan kitap, 1979 doğumlu Polat Onat'ın 'Bıçak' şiiriyle kapanıyor.


BIÇAK

bileyliyorum bıçağı sakin
yıllarca öfkemi yuttum
bir yere kadar dayanabilirim
ömür boyu her gün aralıksız
senin yüzünü görmek
sağlığımı bozduğunu bile bile
dokunmak sana
artık yeter
keseceğim seni kesmeliyim
biliyorum bu benim kaderim
kıpırdamadan duruyorsun karşımda
çünkü kaçacağın hiçbir yer yok
teslim ediyorsun kendini maharetli ellerime
bense tekdüze hareketlerle ve gülümseyerek
bileyliyorum seni dilimleyeceğim bıçağı
üzgünüm ama bunun başka yolu yok
korkma canın yanmayacak
hızlı davranacağım
lütfen beni affet
en yüce nimet
ey ekmek.

            Polat Onat / İhtiyarın Vefatı, sayfa: 44




20 Ocak 2014 Pazartesi

Gültekin Emre’nin Şiir Günlüğü’nde “Taşra Berberi” Hakkındaki Yorumları

 


Varlık Dergisindeki 
Gültekin Emre’nin Şiir Günlüğü’nde
“Taşra Berberi” Hakkındaki Yorumları

            Pazar. Şu duyuru ne anlatıyor? “Bu kitap acaba ne? Monolog tarzı tuhaf bir oyunsal uzun hikaye mi? İronik bir postmodern kısa roman mı? Mükemmel imgelerin billurlaştığı bir şiir dosyası mı? Manifestovari bir poetik metin çalışması mı? Dramatik bir intihar mektubu mu? Spesifik bir novella denemesi mi?” Bilmem, ben karar veremedim.

            “İntihar Etmiş Bir Taşra Berberinin Şiir Kitabı ve Önsözü” (Sıcak Nal, 2012) Polat Onat’ın yeni kitabı. 54 sayfa şiir, 115 sayfa uzun mu uzun bir “Önsöz”. Önsözde, şiir üstüne diyeceklerini dedikten sonra intihar edecek bir taşra berberinden. Deneysel şiirleri için bir ön açılım denemesi sanki o upuzun giriş. Aslında o kadar uzun “önsöz” yerine, akıl vermek doğru değil ama, şiirleri daha uzun tutulsaydı nasıl olurdu. Şiir üzerine o kadar uzun ahkâm kesmeye hangi şiir okuru katlanır?

            Kendisini “şiirin o dipsiz uçurumunda yapayalnız” duyumsayan taşra berberinin şiir üstüne bu kadar derin düşünmesi, şaşırtıcı. “Uzun zamandır düşünüyorum neden şiirler eskisi kadar sivri, güçlü ve yaratıcı değil diye.” Uzun mu uzun bir açıklama sağanağı. Kendi şiirlerinin de açıklamaları örnekler oluşturuyor. Aslında “Spesifik bir novella denemesi”ymiş bu farklı kitap.

            Kendini aynalara teslim etmiş bir berberin şiir dünyası ve taşra duyarlığı.

                   Gültekin Emre
             Varlık Dergisi, Ocak 2014
              Sayı: 1276, Sayfa: 112

10 Haziran 2011 Cuma

İhtiyarın Vefatı'na Kısa Yorumlar



“Ne var ne yok…”

* İkinci şiir kitabı İhtiyarın Vefatı’nda, şiirlerini ‘yaşlanmak ve ölüm’ teması üzerine kuran genç kuşak şairlerden Polat Onat, “Şiir ortamının en belirgin sorunu, çoğu şairimizin kendi yazdığı tarzdaki şiiri yegâne şiir görmesidir.” diyor. 
Şu dizeler İhtiyarın Vefatı’ndan:

“hiçbir kalabalığa kabul edilmiyorum
yalnızdım cenaze törenlerinde bile” (Sayfa: 75)

Abdülkadir BUDAK
Sincan İstasyonu Dergisi, Sayı: 45
Mayıs 2011, Sayfa: 2

********************


Şiir Günlüğü

Polat Onat, İhtiyarın Vefatı'nda (2011) dirim ölüm arasında sarkaçta dokuyor yaşlanmaya başlayan dinamik duyguları.
Deneysel şiiri de bağrına basıyor.
Eksiksiz kurgu - yalın öykü = şiir.

"şiir bilinemez tadılır" (Sayfa: 17)

Gültekin EMRE
Varlık Dergisi, Sayı: 1245
Haziran 2011, Sayfa: 109

********************