Maviye İz Süren Blog etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Maviye İz Süren Blog etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11 Temmuz 2014 Cuma

Gecelerce Uykusuz Bir Şair: Adem Yoksun


Gecelerce Uykusuz Bir Şair: 
Adem Yoksun


GÜNEŞ

ısıt kaldırımları, vitrinleri, çimenleri
gökyüzüne bakınca gündüz hep oradasın
güneşsin üzmezsin karıncaları var ol
gezegenlerle çevrilisin ne mutlu sana
canın sıkılmaz dönüyorsun kendince
uzay gizemli gözüküyor rahat mısın?
hararetin müthiş olmalı tahminimce
bahse girerim karanlık nedir bilmezsin
o benim hayatım.

                             ADEM YOKSUN




Şiirleri ile tanınan Polat Onat, uğradığı bir sahafta Adem Yoksun adlı bir taşra berberine ait şiir dosyasına rastlamıştır. Bu dosyanın içeriğindeki birbirinden ilginç tespitleri fark edince bu dosyayı yayın evine gönderir.

Kitapta Adem Yoksun'un genelde insanlara, özelde edebiyat çevrelerine karşı yeri geldiğinde içtenlik ve sevecenlik; yeri geldiğinde eleştiri ve öfke dolu duygularını paylaştığı bölümlere bunların yanı sıra orijinal poetik tespitlere yer verilmiştir.

Şair, şiirlerini bir önsöz ile beraber aktarırken, edebiyat çevrelerinde yaşanan ayrımcılığa karşı tepkilerini de yansıtmıştır. Hiç arkadaşı olmayan, az konuşan ve küçük bir kasabada berbercilik yapan Adem Yoksun şiir üzerine çok kafa yormuştur. Yazdığı, yazmaya çalıştığı şiirler için gecelerce uykusuz kalmıştır. Sanat ve edebiyat dergilerinden koca bir arşiv oluşturmuştur. Şiirlerini defalarca dergilere göndermiş ancak hiç bir yanıt almamıştır. Ama yazmaya devam etmiştir. 

Adem Yoksun, şiirin hayatın içinden koparılması gerektiğini dile getiren, bir çok tekniği şiirinde kullanmaya çalışan, şiir konusunda meraklı insanlar için Genç Şairler Akademisi'nin kurulmasını isteyen, bu anlamda şiir adına büyük düşler kuran bir şairdir. Ne yazık ki, kitabı yayınlanmadan yaşamına son vermiştir.

Kitap şiirlerle harmanlanmış monolog tarzı bir hikayeyi andırıyor. Sanki biraz şiir, biraz hatıra, biraz mektup, biraz eleştiri, biraz hayal...

Bahar Gülce / 6 Temmuz 2014
Maviye İz Süren Blog