10 Aralık 2012 Pazartesi

Serkan Çelik: "Âdem Yoksun'un Bütün Şiirleri Güzel"


ÂDEM YOKSUN’UN BÜTÜN ŞİİRLERİ GÜZEL

    Polat Onat’ın (Acaba Âdem Yoksun’un mu demeliydim?) büyük bir merakla beklediğim “İntihar Etmiş Bir Taşra Berberinin Şiir Kitabı ve Önsözü” adlı eserini sonunda okuma şerefine eriştim. Polat dostum! Şiiri seninle tanıyıp seven birisi olarak, önemli bir kısmı nesir tarzında çıkan çalışmanı, sanki karşılıklı oturmuşuz da seni dinliyormuşum gibi okumaya çalıştım. Otuz kadar yerde cümlelerin altlarını çizdim ve hepsine birer numara verdim. Zaman zaman sayfaların boş yerlerine notlar karaladım. Hikâye kısımları oldukça keyifliydi:

     O yaşlı çiftin evine ya da benzer bir yere seneler önce gittiğimi düşündüm. Çocukken senelerdir baktığım ve birden unuttuğum tavuklu saati tekrar hatırladım. Uzun tren yolculuğunda yorulduğumu ve sıkıldığımı hissettim ama hikâyenin geri kalanını da çok merak ettim; yolculuğun sonunda nereye vardın neler yaşadın bilmek isterdim doğrusu. Çöpçünün o kendini bilmez sinir bozan tavrı beni de çok üzdü. Böyle insanları ne diye kamu hizmetinde çalıştırırlar ki, aslında bunlara insan bile denemez. İnsanların okudukları kitapların, okuma sırasına göre insanda oluşturacağı anlamın farklılaşması, teorin bayağı ilgimi çekti.

     Kitabın önsözünü okurken şiir isimlerini gördüğüm zaman, şiir kısmını okuyup tekrar önsöze döndüm. Şiirlerini önsözden daha çok beğendim. İlk başta cümleler basit gözüküyor ama derin anlamlar ifade ediyor bana göre. Mesela  “Mekân” (Syf: 132) ve “Mezarlık” (Syf: 137) şiirlerindeki mısraları okuduğumuzda, ilk bakışta hepimizin her zaman gördüğü duyduğu yazılar gibi çok sıradan gözüküyor, ama dikkat yoğunlaşınca ben kendimi belli bir mekâna ve zamana hapsolmuş gibi hissettim. “Günlük” (Syf: 142) şiiri de bu duygumu destekledi. “Sayfa” (Syf: 127) şiirinde, belli bir süre aynı noktaya bakıp kitabı yaklaştırıp uzaklaştırarak arkadaki silueti veya mesajı görmeye çalıştım Matrix filmindeki gibi. Sonra  “Şifre” (Syf: 155) şiirindeki anlamı çözmeye çalıştım. “Tırtıl” (Syf: 135) şiirinle aydınlığa ulaştım ve hayatımdaki hiçbir şey artık eskisi gibi değil! Ustam, yazmaya kalksam her şiirin ayrı bir yazı konusu ve derinliği var, örnekler çoğalıp gider. Âdem’in bütün şiirleri güzel.

     Yalnız şunu da söylemeden edemeyeceğim; Önsöz kısmındaki kimi bazı kelimelerin anlamlarına vakıf olamamam ve bununla beraber bazı cümlelerin epeyce uzun olması nedeniyle zaman zaman kitabını okumakta zorlandım. Çok kitap okumadığımdan veya söz konusu kelimeleri günlük hayatımda kullanmadığımdan dolayı olsa gerek, bu durum değerli kitabını bir solukta okumamı engelledi. Bir kitabını da Koruma Güvenlik Amirliği görevini yürüten, kitapsever bir arkadaşıma hediye ettim. Ona senden bahsettim ve 44.sayfada bana yaptığın jesti gösterdim. Çok beğendi, “Arkadaş dediğin böyle olmalı” dedi. Fakat o da rastgele kitaptan birkaç cümle okuyunca anlamakta zorlandı.

     Sakın yanlış anlama değerli dostum! Bu bir eksiklik değil; anlatım dilinin zenginliği, sanat değeri taşıyan cümleler, üsluplar kullanmışsın. Ama galiba bizim seviyemizin üzerinde. Tahminimce kitabını her yönüyle anlayacak ve takdir edecek okuyucuların vardır. Yoksa da ilerde belki olur, diye umuyorum. Olmazsa bile canını sıkma, hayat Âdem Yoksun için olmasa bile bizim için devam ediyor.

SERKAN ÇELİK
Yüksek Sanat Eleştirmeni
Eskişehir / 09.12.2012

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder