SAFRANBOLU'NUN TEK DENİZ FENERİ SÖNDÜ
Şair
yazar Hüseyin Avni Cinozoğlu, tedavi gördüğü Zonguldak Bülent Ecevit
Üniversitesi araştırma hastanesinde, 4 eylül 2015 tarihinde hayatını kaybetti.
Cenazesi 5 eylül cumartesi günü Karabük'ün Safranbolu ilçesindeki Dedeloğlu
camiinde, öğle namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından
Meşeliboğaz'daki aile mezarlığına defnedildi.
Hayatını
şiire ve edebiyata vakfetmiş, Anadolu'daki bir kasabada sanat ve edebiyatın
güçlenmesi ve hayata daha kuvvetli aksedebilmesi için uzun ve zorlu mücadeleler
vermiş değerli bir şairdi.
Cinozoğlu
1955 yılında Karabük'te doğdu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden
1977'de mezun oldu. Şiirleri ve yazıları, 1978 yılından başlayarak, önde gelen
birçok edebiyat dergisinde uzun yıllar yayınlandı. Yazdığı denemeler, öyküler,
şiirler, belgesel senaryoları, çeşitli ulusal ödüllere değer görüldü. Şairin on
dokuz şiir kitabı yayınladı. İlk şiir kitabı 1977 yılında yayınlanan "Her
Şafakta Büyüdüler", son şiir kitabı 2011'de çıkan "Makam-ı Aşk Her
Dem Ali" adlı eseridir.
Hüseyin
Avni Cinozoğlu edebiyatın çoğu alanında çalışan üretken bir sanatçıydı.
Deneysel roman, öykü seçkisi, eleştirel deneme, monografi, belgesel
senaryoları, çocuk hikayeleri içeren çeşitli kitaplar da yazmıştır. 2009 yılında
çıkarmaya başladığı "Zalifre Yazıları" adlı dergiyi Temmuz 2015'e
kadar 24 sayı boyunca okuruna ulaştırmıştır.
Ben
şahsen kendisini kişisel olarak tanımam, hiç görmedim. O Safranbolu'da ben
Batman'da. Birbirinden epeyce uzak mekanlarda ikamet ettik. Zalifre Yazıları
dergisine aboneliğim ve imzalı kitap koleksiyonculuğum nedeniyle tanışmıştık. Yüz
yüze konuşmak hiç nasip olmadı. Sadece edebiyat ortak paydasında, nadir olarak
yazıştık.
Yaklaşık
iki hafta önce telefonumu aramıştı. Müsait olamadığım için açamamış, ertesi gün
ben onu aramıştım. Hemen hiç görüşmediğimiz için, neden aradığını epeyce merak
etmiştim. Telefonda rahatsızlığından bahsetti, hastanede yattığını ifade etti.
Helalleştik. Dua edeceğimi tekrar tekrar ifade ettim. Sevindi. Bunu şunun için
anlatıyorum. Yaşlı bir şairin, kendisine hiç hakkı geçmemiş, yüz yüze dahi
görüşmediği benim gibi bir okuruyla telefon etme nezaketini gösterip,
helalleşme inceliği, beni ziyadesiyle etkilemişti.
Bugün
Hüseyin Avni Cinozoğlu'nun vefatını öğrenip, büyük bir teessür içinde bu yazıyı
yazarken, şairin kişisel sosyal medya hesabında paylaşılmış bir video
röportajındaki sözleri, beni daha da sarstı:
- Allah geçinden versin ama yarın Hüseyin Avni
Cinozoğlu öldüğü vakit nasıl anılmak ister?
- Ben öldükten sonra, benden
bahseden kişilerin "Yahu ne iyi adamdı, keşke burada olsaydı." demelerini
isterdim. İnsan böyle şeyleri istiyor. Bir de şunu hayal ediyorum. Bizim gibi
yazarların asıl doğumu ölümünden sonradır. Bunu ben hissedebiliyorum. (...) O
da Allah'ın bir ikramı. Mesela, şu duayı hep ederim ben: "Allahım, ne
olur, iyi bir insan olmam için bana yardımcı ol."
Bence,
Hüseyin Avni Cinozoğlu her şeyden öte, kendi dualarında istediği gibi, iyi bir
insan olmayı başardı. Ki bu herkese nasip olmayacak büyük bir haslettir.
Ayrıca, tutarlı çabaları olan değerli bir sanatçıydı. Şiirimize katkı sunmuş
önemli bir şairdi. Yüce Allah, bu şairimizin ebedi mekanını cennet eylesin.
POLAT ONAT / 9 Eylül 2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder